28 Mayıs 2017 Pazar

Orucumuzu Güzelleştirelim...




Hakkını vererek tutulan oruç insanı bir nevi melekleştirir. Zira meleklerin yeme, içme ve benzeri ihtiyaçları yoktur. Ramazan ayında oruç tutan insanlar da yeme-içme ihtiyaçlarını bir müddet erteleyerek melekvârî/melek gibi bir hayat yaşıyorlar.

Melekler yalan söylemez, iftira atmaz, dedikodu yapmaz.. hâsılı günah işlemezler. Oruç tutan insan da melekler gibi, yalan, dedikodu, dargınlık, çekememe gibi hallerden uzak durmalı, dilini, gözünü ve diğer azalarını günahlara dalmaktan uzak tutmalıdır. Oruç tutuyoruz, fakat tuttuğumuzu düşündüğümüz oruç, bizi haramlardan, yanlışlıklardan uzak tutmuyorsa bir yerlerde bir eksiklik var demektir.

Kaygan bir zeminde yürüyen bir kimsenin adımlarını dikkatli attığı gibi, oruç tutan mü’min de orucunun zedelenmemesi için bütün azalarını günahlardan koruma konusunda son derece hassas olmalıdır. Tam ve kâmil oruç, ancak yeme-içmeden uzak durduğumuz gibi bütün günahlardan kaçınmakla mümkün olur.

Oruç sadece belli bir süre açlık değildir. Allah Resûlü (as) açlık orucu(!) tutanların durumunu çok net bir şekilde şöyle resmeder:

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ صِيَامِهِ إِلَّا الْجُوعُ، وَرُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ قِيَامِهِ إِلَّا السَّهَرُ.
Ebu Hüreyre’den (radıyallâhu anh) rivayet edildiğine göre,
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

Nice oruç tutuyor görünen kimse vardır ki, orucundan, susuz kalma ve açlıktan başka bir kazancı yoktur. Nice geceleyin kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, onun da bu kalkmasına karşılık, eline uykusuzluktan başka bir şey geçmez. ” (İbn Mâce, Sıyam 21)

İnsanın değerlendirmesine göre Ramazan ayı maddî-manevî pek çok kazanca vesile olabilecek bir zaman dilimidir. Aynı ortamdan herkes aynı şekilde etkilenmediği gibi herkesin istifadesi aynı olmaz. Ramazan’ın dünyevî-uhrevî bereketini elde etmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar dikkate alınırsa, bir aylık ramazanda tutulacak orucun bir ömürlük kazanımları olacaktır.

Orucun daha güzel ve kamil olması için

Ramazan, oruç ayıdır. Sağlık problemi olmayan her Müslüman bu ayda oruç tutmakla yükümlüdür. Orucun daha güzel ve kamil olması, oruçtan beklenen neticenin elde edilebilmesi için tavsiye edilen bazı hususları şöyle özetleyebiliriz:

Diğer aylardan farklı olarak gecenin yarısında kalkılacak Sahur, evlerde ramazan ayının geldiğini hissettiren bir ortam oluşturur. Zira sahur, Ramazan ve oruçla bütünleşmiş bir İslami uygulamadır. Ayrıca sahurun, tam olarak bilip ölçemeyeceğimiz bir bereket kaynağı olduğunu, bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s.) beyan ediyorlar...

Normal zamanlarda kalkmak için zorlanılan “teheccüd namazları” için sahur önemli bir vesiledir. Berzah aydınlığının en önemli vesilesi olan teheccüdler de ramazanımızı süsleyip güzelleştirebilir.

İftar, akşam vakti girince hemen yapılmalı. Akşam namazı oruçluyken kılınmamalıdır. İmkân varsa, iftar yapılıp oruç açıldıktan sonra akşam namazı eda edilmeli, yemek namazdan sonraya bırakılmalı…

İftardan önce, özellikle Allah Resûlü’nün tavsiye ettiği, yaptığı iftar duaları yapılmalıdır. Asr-ı saadeti hatırlamak için oruç, hurmayla veya suyla açılmalıdır. Ayrıca iftarda ertesi gün tutulacak oruca da niyet edilmesi tavsiye edilir.

Teravih namazı, Ramazan’ın en başta gelen “kıyâmı”dır. Sünnet deyip teravihler geçiştirilmemeli, hiç değilse ertesi gün çalışılmayacak akşamlarda teravih için “hatimle teravih kılınan camiler” tercih edilmeli. Teravihin bir yarış havasında kılındığı camiler yerine kıraat, kıyam, rükû ve secdenin hakkının verildiği camiler tercih edilmeli.

Mukabele, Ramazana mahsus, aslını Efendimiz’in hayatından alan güzel bir uygulamadır. Kur’an ayı olan Ramazan ayın, en azından bir mukabeleyle geçirilmeli.

Kur’an ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla bu ay dini bilginin ve Kur’an bilgisinin arttığı bir ay olarak değerlendirilmeli. Toplum olarak Kur’an’ın hem lafzına hem de manasına uzağız. Ramazanda muhtasar bir tefsir okunması hem dini kültürümüzün artması hem de oruç ayını daha verimli geçirmeye vesile olacaktır.

Ramazanın ilk günlerinde, bir ilmihalden oruçla alakalı fıkhî bilgiler tazelenmeli ki, bozduğumuz halde oruç tuttuğumuzu zannetmeyelim.

Mide oruç tutarken dil ona uymalı

Dilini yalan, iftira, gıybet, hakaret vb. şeylerle kirleten bir kimsenin, ramazanda sadece midesine oruç tutturması, ona çok bir şey kazandırmayacaktır. Bunu Allah Resûlü (as) bir hadis-i şeriflerinde şöyle anlatır:

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزُّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ فَلَيْسَ لِلَّهِ حَاجَةٌ فِي أَنْ يَدَعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ.
Kim yalan söylemeyi ve yalan dolanla iş yapmayı terk etmezse, Cenâb-ı Hak o kimsenin yemeyi, içmeyi bırakmasına ihtiyaç duymadığı gibi, hiç kıymet verip iltifât etmez.” (Buhârî, Savm 8)

Midesine oruç tuttururken, dilini tutamayıp dedikodulara dalan, yalan ve iftiradan uzak duramayan kimse, oruçtan elde edilecek mükâfatlardan mahrum kalırlar.

Göz de oruçtan nasibini almalı

Ramazanda, gözler harama bakma konusunda her zamankinden daha hassas olmalı. Zira, haramlar müminin ibadetlerden alacağı hisseyi azaltır. Bir haram, bir haramın sebebi olduğu gibi bir başka haramın da sonucu olur. Ramazanda haramlardan uzak duran gözler, kâinata ve çevresine ibretle bakmalıdır ki, Kur’an bize, çevremize hep “ibret nazarı”yla bakmayı tavsiye eder. Şair de ibret almayan gözün, sahibine “düşman” olduğunu söyler:
Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında
Ol düşmanıdır sâhibinin baş üzerinde

Ellerle beraber bütün azalar oruca katılmalı

İnsanın yaptığı pek çok şeyde kullandığı organı eldir. Ramazanda eller harama uzanmaktan uzak tutulmalıdır ki, mideye tutturulan oruç haramla zarar görmesin.

Ramazanda mide oruç tutarken, ayaklar harama yürümemeli, kulaklar da yalan, iftira, gıybet gibi haram olan şeylerden uzak durmalıdır. Kısacası ramazanda bütün azalar haramlardan uzak tutularak orucun hakkı verilmeye çalışılmalıdır.


Hadisin ifadesiyle, Ramazanda şeytanlar bağlanır. Bağlı şeytan, kendisine çok yaklaşmayan insanlara zarar veremez. O halde bize düşen, şeytanın bağının dolaşım alanına girmemek ve bağlı şeytanın ipini bizzat çözmeye sebep olacak tavır davranışlardan uzak durmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder