Kindarlar Hariç Herkesin Bağışlanabileceği Bir Gece
Başta Kur’an ve Sünnet olmak üzere dinî metin ve
uygulamaları kuru bir bilgi kaynağı olarak ele alanlar ile dini kendi hayatında
derinlemesine yaşayıp başkalarına da örnek olarak yaşatmaya çalışanlar arasında
İslam tarihi boyunca mübarek gün ve geceler hakkında tartışmalar olmuştur. Bir
Müslüman olarak tartışmaları bir kenara bırakarak 14 asırdır Müslümanların
kabul-i âmme (genel kabul) gösterip değerlendirmeye çalıştıkları mübarek gün ve
geceler; “Allah’ın rızasına ulaşmak” için bir vesile olarak kabul edilmelidir.
Ramazan; orucu, teravihi, fitre ve zekatıyla tam bir
ibadet ü taat ayıdır. Ona kendisinden önceki üçayların ilk ikisinde hakkını
vererek hazırlanmak Ramazan’ın daha dolu ve kâmil yaşanmasına vesile olacaktır.
Aslında Recep ayıyla başlayan kutlu zaman dilimleri silsilesi bize Ramazan’a ve
Ramazanın sonundaki Kadir gecesine ve Bayrama hazırlanma imkânı sunar.
Her şeyden önce şurası net
olarak bilinmelidir ki, zaman ve mekânın değer
ve bereketi/mübarekliği ancak Allah ve Resûlü’nün onlara verdiği değerle ortaya
çıkar. Berat kandili/gecesi dinin değer atfettiği bu mübarek gecelerden, kutlu
zaman dilimlerinden biridir.
- Kur’an-ı Kerim’in işareti (bazı âlimler Duhan sûresi,
3. ayeti bu geceye işaret sayarlar),
- Allah Resûlü’nün uygulama ve beyanları,
- İslam âlimlerinin değerlendirmeleri,
- İlk günlerden günümüze Müslümanların genel kabulü (telakkî
bil kabul) “Berat gecesi”nin mana ve önemini göstermektedir.
Arapça bir kelime olan “berat”; borçtan kurtulma,
temize çıkıp aklanma, ceza veya sorumluluktan kurtulma gibi mânâlara gelir.
Berat kandili, Allah’ın ekstra rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ederek,
kullarına bağışlanma kapılarını ardına kadar araladığı; mü’minlerin dualarına
icabet ettiği, günahlarını affettiği, yapılan ibadetleri normal zamanlardan kat
kat fazla mükâfatlandırdığı bir zaman dilimidir.
Kur’ân’ın İşareti
{حم} {وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ} {إِنَّا
أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنْذِرِينَ} {فِيهَا
يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ}
“Hâ, Mîm. Açık olan ve gerçeği açıklayan
bu kitaba yemin ederim ki:
Biz onu mübarek (kutlu) bir gecede indirdik. -Çünkü
Biz haktan yüz çevirenleri uyarırız.- O, öyle bir gecedir ki her hikmetli iş,
tarafımızdan bir emir ile o zaman yazılıp belirlenir.” (Duhan sûresi, 1-4)
Müfessirlerin çoğu bu “mübarek gece”nin Kadir gecesi
olduğunu kabul ederken bazı alimler de bu gecenin “Berat gecesi” olduğunu
söylerler. Bu farklılık şu şekilde yorumlanmıştır: Kur’an’ın iki nüzulü vardır.
Biri levh-i mahfuzdan dünya semasına, diğeri ise Allah Resûlü’ne
indirilmesidir. Kur’an berat gecesi levh-i mahfuzdan topluca indirilmiş ve
Kadir gecesinde Peygamber Efendimiz’e indirilmeye başlanmıştır.
Resûl-i Ekrem’in (aleyhisselam) beyanları
عن
أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ قَالَ قُلْتُ:
يَا
رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَرَكَ تَصُومُ شَهْرًا مِنَ الشُّهُورِ مَا تَصُومُ مِنْ
شَعْبَانَ، قَالَ: ذَلِكَ شَهْرٌ يَغْفُلُ النَّاسُ عَنْهُ بَيْنَ رَجَبٍ
وَرَمَضَانَ، وَهُوَ شَهْرٌ تُرْفَعُ فِيهِ الْاَعْمَالُ
إِلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ فَأُحِبُّ أَنْ يُرْفَعَ عَمَلِي وَأَنَا صَائِمٌ.
Üsame b.
Zeyd (radıyallâhu anh) bir gün, Allah Resûlü’ne sordu:
"Yâ Resûlallah,
başka hiçbir ayda, Şaban ayında tuttuğunuz kadar oruç tuttuğunuzu görmedim.
Bunun sebebi nedir?"
Bunun
üzerine Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şu cevabı verdi:
"Receb
ve Ramazan aylarını ihya etme düşüncesiyle pek çok insan bu iki ayın arasındaki
Şaban ayının değerini bilmez, gafil davranırlar. Şaban, amellerin, âlemlerin
Rabbi Allah’a yükseltildiği bir aydır. Amellerim Allah’a yükseltilip
arzedilirken ben oruçlu olmayı sevip tercih ediyorum." (Nesâi,
Savm 70)
عَنْ
عَائِشَةَ قَالَتْ: قَالَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى
يَنْزِلُ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا
فَيَغْفِرُ لأَكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعَرِ غَنَمِ كَلْبٍ.
Hz. Aişe’den (radıyallâhu anhâ) rivayet edildiğine
göre
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)
şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ Şaban ayının 15. gecesi dünya semasına
rahmet, mağfiret ve lütuflarıyla tecelli eder. Tecelli eder de koyunlarının
çokluğu ile bilinen Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha
çok insanı affeder.” (Tirmizi, savm 39; İbn-i Mâce, ikame 191; Ahmed
b. Hanbel, Müsned 6/238)
عَنْ
عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّه عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ:
إِذَا
كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا
نَهَارَهَا، فَإِنَّ اللَّهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ
الدُّنْيَا فَيَقُولُ: أَلا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِي فَأَغْفِرَ لَهُ؟ أَلا
مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ؟ أَلا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ؟ أَلا كَذَا؟ أَلا كَذَا؟
حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ
Hz. Ali’den (radıyallâhu anh) rivayete göre,
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle
buyurmuştur:
“Şaban ayının ortasına geldiğiniz zaman, gecesini
ibadet ederek gündüzünü de oruç tutarak geçiriniz. Allah o gece güneş batınca dünya
semasına rahmet, mağfiret ve lütuflarıyla tecelli eder ve fecir doğana kadar “Yok
mu benden af isteyen affedeyim; yok mu benden rızık isteyen rızık vereyim; yok
mu musibete uğramış olup da derdine derman arayan ona afiyet vereyim. Yok mu
şöyle yok mu böyle der.” (İbn-i Mace, ikame, 191; Ahmed b. Hanbel,
Müsned, 2/258)
عَنْ مُعَاذِ
بْنِ جَبَلٍ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ :
يَطَّلِعُ
اللَّهُ إِلَى جَمِيعِ خَلْقِهِ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ
لِجَمِيعِ خَلْقِهِ إِلَّا لِمُشْرِكٍ أَوْ مُشَاحِنٍ.
Muaz b. Cebel’den (radıyallâhu anh) rivayet edildiğine
göre,
Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam) şöyle
buyurmuştur:
“Allah Teâlâ, Şaban ayının ortasındaki gece, ayrı
hususi bir mağfiret ve rahmet tecellisinde bulunur; müşrik ve (kalbleri
düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyen, Müslüman kardeşine kindar davranan) müşâhin kimseler
hariç herkesi affeder.” (Taberanî,
Mu’cemu’l-Kebîr, 20/108; Evsat, 7/36; İbn-i Mâce, İkâme 191)
عَنْ أَبِي ثَعْلَبَةَ أَنَّ
النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
يَطَّلِعُ
اللَّهُ إِلَى عِبَادِهِ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ
لِلْمُؤْمِنِينَ وَيُمْهِلُ الْكَافِرِينَ وَيَدَعُ أَهْلَ الْحِقْدِ بِحِقْدِهِمْ
حَتَّى يَدَعُوهُ.
Ebu Sa’lebe (radıyallâhu anh) rivayet edildiğine göre,
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle
buyurmuştur:
“Allah Teâlâ, Şaban ayının ortasındaki gece, ayrı
hususi bir mağfiret ve rahmet tecellisinde bulunur: Bu gecede müminleri affeder,
kâfirlere mühlet verir, kin ve nefretle hareket edenleri de -bu kötü
özelliklerini bırakıncaya kadar- kin ve nefretleriyle baş başa bırakır. (Taberanî,
Mu’cemü’l-Kebîr, 22/224; Beyhaki, Sünen-i Suğra, 3/431)
Birbirini destekleyen hadis-i şeriflerden
anlaşıldığına göre Berat gecesi sağanak sağanak rahmet ve mağfiretle doludur. Bu
gece dualara icabet edilir; dolayısıyla böyle bir fırsatın fevt edilmemesi
gerekir. Hadisteki istisna edilenlerden olmamak için kalbin selim olması,
özellikle mü’min kardeşlerine karşı kin, nefret, buğz ve düşmanlıktan uzak
durmak gerekmektedir.
عَنْ عَائِشَةَ
زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهَا قَالَتْ:
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصُومُ حَتَّى نَقُولَ لَا يُفْطِرُ
وَيُفْطِرُ حَتَّى نَقُولَ لَا يَصُومُ وَمَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اسْتَكْمَلَ صِيَامَ شَهْرٍ قَطُّ إِلَّا رَمَضَانَ
وَمَا رَأَيْتُهُ فِي شَهْرٍ أَكْثَرَ صِيَامًا مِنْهُ فِي شَعْبَانَ.
Allah Resûlü’nü en iyi tanıyanlardan Hz. Âişe
(radıyallahu anhâ) der ki:
“Allah Resulü (sallallâhu aleyhi ve sellem) bazen
oruca öyle devam ederdi ki, “Bu ay hiç yemeyecek” derdik. Bazen de öyle oruç
tutmadığı zamanlar olurdu ki, “Bu ay hiç oruç tutmayacak!” derdik. Ben, O’nun Ramazan
dışında bir ayın tamamını oruçlu geçirdiğini görmedim. Herhangi bir ayda da
Şaban ayında tuttuğundan daha fazla oruç tuttuğunu görmedim.” (Buhari, Savm
52; Müslim, Sıyam 175).
Ulemanın şehadeti
Ömer b. Abdilaziz, Basra’daki valisi Adiyy b. Ertaa’ya
şöyle bir mektup yazmıştır:
“Sene içerisinde dört gecenin kıymetini bil!
Şüphesiz ki Allah Teâlâ bu dört gecede rahmetini yağdırır da yağdırır. Bu
geceler; Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının ortasındaki gece (berat gecesi),
Ramazan ve Kurban bayramı geceleridir.” (Münavî, Feyzü’l-Kadir,
3/454; İbn-i Hacer, Telhisu’l-Habîr, 2/80)
İmam Şafii Hazretleri, beş gecede yapılan dualara
icabet edileceğine dair kendilerine bir rivayet ulaştığına dikkat çekerek, bu
beş gecenin; Cuma, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri, Recep ayının ilk gecesi
ve Şaban ayının ortasındaki gece (berat gecesi) olduğunu söylemiştir. (Münavî,
Feyzü’l-Kadir, 3/454; İbn-i Hacer, Telhisu’l-Habîr, 2/80)
Üstad Bediüzzaman Hazretleri de Berat kandiline çok
büyük önem vermiş, kandillerde talebelerine ve sevenlerine tebrik mektupları
yazmış, bu gecenin bütün sene için bir çekirdek hükmünde ve beşer
mukadderatının programı nevinden olması itibariyle Kadir gecesi kudsiyetinde
olduğuna dikkatleri çekmiş ve bu gecede yapılan ibadetlerin ne kadar sevap
kazandırdığını da şu şekilde ifade etmiştir:
“Her bir hasenenin Leyle-i Kadirde otuz bin olduğu
gibi, bu Leyle-i Berat’ta her bir amel-i salihin ve her bir harf-i Kur'ân'ın
sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhûr-u selâsede yüze ve bine
çıkar. Ve bu kudsî leyâli-i meşhûrede on binler, yirmi bin veya otuz binlere
çıkar. Bu geceler elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir.” (Bediüzzaman
Said Nursi, Şualar)
Ne yapılmalı?
Öncelikle sadece bu gecenin Müslümanı değil, her zaman
ve mekanın Müslümanı olmaya niyet etmeli ve bu konuda kararlı olmalı. Her
zamanın Müslümanı olmazsak, mübarek geceler gelip geçer fakat biz sağanak
altında ıslanmadan hayatımıza devam etmiş gibi oluruz. Bu rahmet ve bereket
sağanağında sırılsıklam olmalı insan.
Kaza namazı olanlar, mümkün olduğu kadar borçlarını
eda ederlerse öbür tarafa borçlu olarak gitmezler. Borç hem bu dünyada hem de
ahirette insanın sırtında ağır bir yüktür.
Tesbih namazı kılma imkanı zamanın bereketli oluşundan
da istifade ederek bu geceyi süsleyebilir.
Yakın çevremizde ve bütün dünyada sıkını çeken,
ihtiyaç içinde olan insanlar için hacet namazı kılınabilir. Bu gecenin
hürmetine Allah’tan sıkıntılar için ferec ve mahreç istenebilir.
Kur’an ayı Ramazan’a hazırlık için Kur’an’la daha
fazla tanışık olmanın yolları aranabilir.
...
Berat, mübarek ve bereketli bir gece; bunda şüphe yok. Bizim asıl dikkat etmemiz, kendimize sormamız gereken soru; o gecenin bereketinden istifade edip edemediğimiz. Bereketi bilen, bereket peşinde olan, bu konudaki ciddiyeti ve talebinin samimiyeti ölçüsünde ona ulaşır, ulaşacaktır.
Kıymetli Osman hocam, berat gecesi ile ilgili konuları çok sade ve derli toplu ifade etmişsiniz. Ben çok istifade ettim. Sa’yiniz meşkûr olsun muhterem hocam.
YanıtlaSilCemal Turk
Degerli Osman hocam, Beraat kandiliyle ilgili sahih kaynaklardan derleyerek yazdiginiz bu yazidan istifade ettim. Allah ebeden razi olsun. Selam ve hurmetlerimle... Dua dileklerimle..
YanıtlaSilKıymetli Osman Hocam, Berat Gecesi ile ilgili yazdıklarınız bizi aydınlattı. Elinize, yüreğinize sağlık. Beratını almışlardan olma ümit ve duasıyla..
YanıtlaSil