Belki bazılarımız bu
soruya "mübarek on gece" de ne demek, var mı böyle bir
şey. diye cevap verecektir. Gerçekten de hayatımızda maneviyat adına ekstra
kazançlar elde edebileceğimiz nice mübarek gün ve gece vardır:
Kadir, Miraç, Regaib gibi geceler ve üç aylarla bayram günleri gibi.
Bildiğimiz mübarek gün
ve gecelerin yanında, kültür olarak henüz içimize tamamıyla yerleşmemiş, daha
doğrusu değerini bilmediğimiz bazı zaman dilimleri var ki, hiç farkına varmadan
gelip gidiyorlar. İşte sözünü ettiğimiz mübarek "on gece"ler de
bunlardandır.
Rabb'imizin yemin
üzerine yemin ettiği on gece
Fecr Sûresi'nin ilk
ayetlerinde Cenab-ı Hak değer verdiği bazı şeylere yemin eder. Biz farkında
olsak da olmasak da bu gecelerin belli bir değeri vardır: "Fecre, o on
geceye, çifte ve teke, akıp giden geceye yemin olsun ki: Kıyamet
gelecektir. Nasıl, bunlarda aklı olanlar için bir yemin, bu yemine layık
hakikatler vardır değil mi?" (Fecr, 89/1-5)
Kadir Gecesi'nin
Ramazan ayında gizli olması gibi bu on gecenin de Muharrem, Ramazan ve Zilhicce
ayında olduğu konusunda farklı yorumlar yapılmıştır. İlgili ayet ve hadisler dikkatli bir şekilde incelendiğinde üzerine yemin edilen bu on gecenin zilhicce ayının Kurban bayramı ile biten ilk on
gecesi olduğu anlaşılmaktadır.
Ramazan ayının son on
gecesi, hem Efendimiz'in bu günlerde itikâf yapması, hem de Kadir Gecesi
beklentisiyle dikkatli yaşanmaya çalışılıyor. Ancak zilhiccenin bu on gecesi
bazen farkına varılmadan geçirilebiliyor. Belki tam farkına varılamayabilir
diye Rabb'imiz bu gecelere yemin ettiği gibi ayrıca bu gecelerin yemin etmeye
değer büyük geceler olduğunu da bildiriyor.
Üzerine yemin edilen bu
mübarek on geceyi gündüzleriyle ihya etmek Müslüman'a az zamanda çok sevap ve
mükâfat kazandırır. Bu on geceyi hacca gidenler zaten ibadetle geçiriyorlar.
Hacca gitme imkânı bulamayanlar da bu on gecenin ve gündüzlerinin bereketinden
istifade etmeye çalışmalıdırlar.
Allah Resûlü (s.a.s.)
zamanın bu diliminde yapılan ibadetlerin değerini ifade ederken, "Zilhicce
ayının ilk on gününde yapılan ibadet ve ameller öyle faziletli ve öyle hayırlıdır
ki, ona denk başka bir gün yoktur." buyurur. Bunun üzerine sahabiler,
"Bu günlerde yapılan ibadetler Allah yolunda cihaddan da mı değerli?"
diye sorarlar. Efendimiz bu günlerde yapılan ibadetin cihaddan da değerli
olduğunu belirtir; ancak bir istisna yapar. O da Allah yolunda şehit olmaktır.
Kısacası, Allah yolunda şehit olmak hariç bu on gecede yapılan ibadetler kadar
değerli amele rastlanmaz.
Neler yapılabilir?
Bediüzzaman Hazretleri
bu on gecenin içindeki Kurban Bayramı arifesinde bin İhlas Sûresi okuma
geleneğinin olduğunu söylüyor.
Bazı gelenekler,
hurafelerden yola çıkmış ve aslen de pek fayda sağlamazlar. Ancak Bediüzzaman
bu geleneği yabana atmıyor. Bunun yanında ömrünün sonlarına doğru bir günde bin
İhlas okuyamayınca iki gün önceden başlıyor. Beş yüzünü arife günü, beş yüzüne
de bir gün öncesinde okuyor.
Evet, zilhiccenin ilk
on gününde yapılan ibadetler çok değerlidir. Hacca gidenler zaten ibadet
ortamında bulunuyorlar ve bundan dolayı da başka şeylerle uğraşmaları daha
zayıf bir ihtimal. Hacca gidemeyip kendi memleketinde kalanların, bu "mübarek
on gece"yi ve gündüzlerini hakkıyla değerlendirmeleri kendileri
adına ekstra bir kazanım olacaktır.
Kadir Gecesi'nde, Miraç
Kandili'nde ve diğer mübarek gün ve gecelerde ne yapıyorsak, aynısını hatta
daha fazlasını bu geceler ve gündüzleri için de yapabiliriz. Özetle:
- Bol bol Kur'an
okumak,
- Kur'an'ın günümüzde
bize lazım olan ve asrımıza hitap eden tefsirlerini okumak,
- İrtibatımızın bir remiz
ve ifadesi olarak Allah Resûlü’ne (sallallâhu aleyhi ve sellem) bolca salavat
getirmek,
- Çokça dua ve istiğfar
etmek yapabileceklerimiz arasındadır.
Zaten bu zaman
diliminin kurbana denk gelen bayram günlerinde teşrik tekbirleriyle hacılara
iştirak ediyor, onlarla aynı duyguları biraz olsun paylaşıyoruz. Bununla
beraber az önce zikrettiklerimizin yanında gözümüz ve kulağımızla günahlara
girmez, dilimizle hep Allah'ı zikreder ve arife dâhil bayram günlerinde ibadet,
dua ve istiğfarda kusur etmezsek Efendimiz'in anlattığı sevaplara ulaşır ve ahiret
saadetinin anahtarı olan affa mazhar olabiliriz.
07
Aralık 2007